Birçoğumuz yılın farklı zamanlarında evin dışında birkaç gün vakit geçirebiliyoruz. İster kayak yapmaya gidelim, ister denize girmeye veya akrabalarımıza misafir olarak. Tüm seyahatlerin ortak noktası, beslenme düzenimizin tam olarak evimizdeki gibi olamayacağıdır. Öğün saatlerimiz değişebilir, enerjisi ve yağ oranı çok yüksek sofralarla karşılaşabiliriz, bağırsak hareketimiz yavaşlayabilir.
İşte evin dışında geçirdiğiniz süreç boyunca kilo artışı yaşamamak için dikkat edebileceğiniz birkaç püf nokta:
- Mutlaka günde 2.5-3 litre kadar su içmeye özen gösteriniz. Yediklerinize hiç dikkat edemediğiniz zamanlarda bile suyunuzu tam olarak içmiş olmanız vücudunuzda tutulan ödemi azaltacaktır, sindirimi kolaylaştıracaktır.
- Dışarıda yemek yediğiniz zamanlarda kızartma, hamur işleri, şekerli içecekler yerine daha çok ızgara et/köfte/tavuk/balık gibi yiyecekleri tercih ediniz. Kremalı sosları seçmemeye dikkat! Yanında bol miktarda yağsız ve tuzsuz tükettiğiniz salata ve ayran ile çok iyi bir öğün tercihi olacaktır.
- Öğün aralarında seçtiğiniz kahve; sade Türk kahvesi, filtre kahve, espresso, Americano, şekersiz latte şeklinde olabilir. Ancak aromalı, kremalı, şuruplu kahvelerin kalorisinin ve şeker içeriğinin çok yüksek olduğunu hatırlatmak gerek.
- Yanınızda ara öğün taşımak çok önemlidir. Çantamızda bulundurabileceğimiz çiğ fındık, badem, ceviz, kuru erik, kuru kayısı, hurma gibi gıdalar dışarıda uzun saatler geçirdiğimiz zamanlarda hayat kurtarıcı olacaktır.
- Çevre koşulları ve genel düzeniniz değiştiği için bağırsak hareketiniz yavaşlayabilir. Bu çok normal bir durumdur. Hazımsızlık ve kabızlık şikayetlerinizi önlemek için her gün çiğ salata, kabuklu meyve, bol su tüketimine özen göstermelisiniz. Aynı zamanda bir ara öğününüzü 1 su bardağı sade kefir/sade probiyotik yoğurt ile geçirebilirsiniz veya beslenme uzmanınızın sizin için önerdiği probiyotik takviyesini kullanabilirsiniz.
