Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Akhisar Hilaliye Eğitim Vakfı Külliyesi'nin temel atma törenine katıldı. Törene Arınç'ın yanı sıra, yeni atanan ve ayağını tozu ile ilk Akhisar’a gelen Manisa Valisi Abdurrahman Savaş, Manisa İl Müftüsü Sinan Cihan, AK Parti Manisa milletvekilleri Selçuk Özdağ, Muzaffer Yurttaş, Uğur Aydemir, Hüseyin Tanrıverdi, AK Parti Manisa İl Başkanı Murat Baybatur ve vatandaşlar katıldı.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç yaptığı konuşmada şunlara değindi “Eğer bir kişinin himmeti millet ise o tek başına bir millettir. Çok şükür bugüne kadar yapılan hizmetlerin sadece Akhisar’ımızda ve çevresinde Şahin Hoca Efendinin değil Türkiye’nin her yerinde hatta sınırlarımızın dışında hafızlık hizmetlerini, Kur’an kurslarını talebe hizmetlerini, yurt hizmetlerini, okul hizmetlerini her zaman takdir ile karşılıyoruz. Bunlar çok hayırlı hizmetler günümüz geleceğimiz için bizim mutlaka yapılması gerektiğini bulduğumuz çok güzel hizmetler. Çok şükür Türkiye’de bu hizmetler gibi benzerleri bütün kardeşlerimiz tarafından takip ediliyor ve yerine getiriliyor. Hamd olsun hepimiz evlatlarımızı milli ve manevi duygularla yetiştirmek istiyoruz. Hepimiz çocuklarımızın en azından Kur’an okumasını ilmihal bilgiler edinmesini istiyoruz. Hele hele hafızlık gibi Kur’an-ı Kerim’i ezberleyip onu bir ömür boyunca bütün insanlara aktaracak hafızlara da ihtiyacımız var. Bunun da Manisa’mızda İzmir’imizde çevremizde çok güzel örnekleri var. Ancak şüphesiz günümüzde “asrın idrakini anlatmalıyız İslamı” diyen Mehmet Akif Ersoy gibi çok çağdaş imkanlarla yapılması gerekiyor. Bu hizmetlerin özellikle gençlerimizi, çocuklarımızı hem memnun edecek imkanlarla hem de gelecek de çok önemli noktalardaki görev alacak insanlar olarak yetiştirmekle ilgisi var. Çok yakınen biliyorum, geçmişteki Kur’an Kurslarımız loş bir yerlerdeydi, fakirlik vardı, yoksulluk vardı, Anadolu insanının hamiyetli insanlarımızın gayretleri ile tutuluvermiş bazı yerlerde çocuklarımızın kalacak yerlerinin çok ilkel olduklarını, yıkanma imkanı bile bulamadıklarını, eşyalarını koyacak dolaplarının bile olmadığını çok iyi biliyoruz.

Hafızlığın kendisi çok meşakkatli bir iş iken, sabır istiyorken sadece çocuğumuz için değil onun öğretmeni olan hocalarımız ve özellikle ailesi için ne büyük zorluklar içerdiğini hepimiz bildiğimizden artık o çocukları günün her saatinde hoşuna gidecek şekilde yetiştirmek meşgul etmek, belki gençliğini ihtisası bazı güzellikleri onlara sunmak gerekiyor. Işığı olmayan önünde iyi bir yemeği bulunmayan barınma imkanları çok ilkelleşmiş kurslarımızdan çok şükür bugün çok uzaklaştık. Artık çok modern her türlü ihtiyaca cevap verebilecek yavrularımızı ailelerini memnun edecek imkanlara kavuştuk.

Burada yapılması düşünen Hilaliye Eğitim Vakfı Külliye Projesi, sunumda da çok güzel anlatıldı ve hikayesi ortaya kondu. Ama dikkatinizden kaçmış olabilir, şimdi bu güzel yerde, öncelikle çok güzel bir cami yapılacak, bu caminin kapasitesi takiben 3 Bin kişilik, burada 2 bin 700 deniyor ama bereketi ile 3 Bin’den fazla kişiye de inşallah 3 tane güzel kubbeli mükemmel bir cami olarak hizmet edecek. Sonra 7 katlı 300 kişi kapasiteli 15 dersliği olan Kur’an İlimleri Araştırma Merkezi, Şahin hocamız bunu yıllar öncesinden gerçekleştirmişti. Ama o tek katlı birkaç odalı yerde veya iki katlıydı hatırladığım kadarıyla şimdi bunun hemen hemen 5 misli büyüklükte Kur’an İlimleri Araştırma Merkezi yapıyoruz. Sonra Hafızlık hazırlık eğitim binası, iç mescidi var, yurt bölümü var, talip bölümü var. Yani içeri de namaz kılabilecekleri, barınabilecekleri yurt bölümü ile hocalarına karşı okuyabilecek ve söyleyebilecekleri 3 bölümden müteşekkil, toplam kapasitesi 400 hafızımıza hizmet verebilecek bir hazırlık eğitim binası. 4 katlı vakıf idari binası o da mükemmel ve ek tesisleri, burada spor salonu ve diğer sosyal donatı dediğimiz bir takım imkanlar hazırlanacak. Hafızlık hazırlık eğitiminden, hafızlık eğitim binasına geçerken de yine biraz önce söylediğim gibi iç mescidiyle çok güzel ayrı bir bölümler bulunuyor. Belki de Türkiye’de henüz bir benzeri bulunmayan bir mükemmel külliyenin bugün temelini atıyoruz. Rabbim hayırlı etsin, en kısa zamanda bitirmeyi nasip etsin ve inşallah evlatlarımıza hayırlı hizmetler nasip etsin, çocuklarımızın hafızlık ve daha sonraki hayatlarında onlara rehberlik edecek güzel ilimleri tahsil etmeyi nasip eder.

YENİ EĞİTİM SİSTEMİ HAFIZLIK EĞİTİMİNE ZARAR VERMEYECEK

Hepimizin geleceği, ülkemizin geleceği gençlerimize bağlı, gençler ne kadar iyi yetişir, nitelikli bir eğitim alırsa ve ne kadar tarih şuuruna, inanca, din şuuruna ve bilincine sahip olursa onlardan o kadar emin olabiliriz. Çok şükür eğitim sistemimizde de artık bunun inceliklerine vakıfız ve 4+4+4 gibi yine ilkokul, ortaokul ve lise olmak üzere ve hafızlık eğitimlerine de zarar vermeyecek bir biçimde yeni bir müfredat yeni bir eğitim programı ile karşı karşıyayız. Bildiğiniz gibi 4. 5. Sınıflardan itibaren 21 dalda öğrencilerimiz için seçimlik ders imkanı getirilmiştir. Bunlardan Kur’an-ı Kerim ve Arapça başta olmak üzere Peygamberimizin hayatının anlatıldığı ayrıca dersler de mevcuttur. Memnuniyetle görüyorum ki yine aziz milletimizin dinine inancına ne kadar bağlı olduğunun bir numunesidir. En çok tercih edilen seçimlik dersler içerisinde bu ilk üçü ilk sıralarda yer almaktadır. Çocuklarımız 21 tane farklı ders içerisinde Kur’an-ı Kerim’i, Arapça’yı ve Peygamber Efendimiz (S.A.V.)’ in hayatını birinci derecede tercih etmişlerdir. Bu gençlerimizin fıtratında inancımıza büyük bir sevginin olduğunu gösteriyor, yavrularımızın yaratılış itibari ile çok şükür iman ve ahlaka ne kadar bağlı olduğunu bize ifade ediyor.

GENÇLERİMİZ İÇİN ALKOL YASASINI ÇIKARDIK

Biz gençlerimiz için çok güzel şeyler yapmalıyız, bunların birisinde de muhaffak olduk. Birkaç gün evvel, Türkiye Büyük Millet Meclisimizden önemli bir kanun geçti. Mevcut Anayasa’nın bile bazı maddeleri çok önemli devlete bir görev veriyor, o da gençliği korunması görevidir. Ailenin korunması mutlak gereklidir, ama gençliğimizin de alkol, fuhuş ve uyuşturucudan mutlaka korunması gerekiyor. Maalesef son yıllarda şu veya bu sebeplerle, sizler bu sebepleri çok daha iyi biliyorsunuz, gençlerimizde sigara başlama yaşı, alkole başlama yaşı, uyuşturucu ile tanışma yaşı maalesef çok küçük yaşlara kadar geriledi. Bu endişe edilecek bir durumdur. Hiçbir anne ve baba evladının bu tür kötü alışkanlıklarla karşı karşıya gelmesini istemez. Dolayısıyla biz çocuklarımızı şüphesiz herkes içmek istiyorsa içkiyi bir şekilde temiz edecek ve içecektir kendine göre. Ama bizim vazifemiz, devlet olarak bu içkinin belli yaşlarda çocukların gençlerin hemen ulaşabilecekleri yerlerden kaldırılmasıdır. Bu bir tedbirdir, bu tedbirin bir ucu televizyonlara, yayın ve reklam araçlarına kadar gider, bir ucu okullarda eğitim ile ilgilidir. Bir ucu satışının reklamının dağıtımının yapılması ile ilgilidir, bir ucunda da şüphesiz büyük içki ve alkollü içki üretenlerin milyar dolarlık reklamlarının gerektirdiği tüketim ile ilgilidir. Tek tek anlatmayacağımız hepiniz benden çok daha iyi biliyorsunuz, hükümetimiz bütün bunları düşündü ve çocuklarımızı, gençlerimizi uyuşturucu, sigara, alkol ve kötü alışkanlıklardan korumak için 3 veya 4 gün evvel TBMM’den önemli bir kanunu geçirdik. Bu kanunu çıkardığımız için bizi 4. Murat’a benzetenler olabilir, yasakçı bir zihniyet olarak suçlayanlar da olabilir ama yaptığımız işle iftihar ediyoruz. TBMM çok hayırlı bir iş yapmıştır meclisimizi huzurlarınızda kutluyorum, bunu yasakçılık olarak görenler varsa ve herşeyi içkiden ibaret bir dünya olarak kabul edenler varsa onları da kınıyorum, yaptığımız iş doğrudur” dedi.