Akhisarpress.com

Çaldağı Ve Sülfürik Asitle Madencilik konulu panel düzenlendi.

İzmir'de Turgutlu ve Gördes Nikel İşletmelerinin Bölgeye Çevresel Etkileri Konulu Panel Düzenlendi.

15 Kasım 2012 İzmir Kent Konseyi'nce düzenlenen panelde özel olarak Çaldağı konusu, genel olarak da nikel madenciliğinde sülfürik asit kullanımının yaratacağı çevre tahribatı konusu ele alındı. Saat 15.00'de İzmir Kent Konseyi'nin öncülüğünde düzenlenen panelde, Turgutlu Çevre Platformu (TURÇEP) ve Gördes Çevre Kültür ve Tarih Derneği’nin (GÖRÇEV) katılımlarıyla, Turgutlu ve Gördes’te işletmeye açılma çalışmaları sürdürülen “Nikel Maden İşletmeleri”nin bölgemize vereceği zararlar ve bugüne kadar yaşanan süreçle ilgili bilgilendirme yapıldı.

Panelde ayrıca bundan sonra birlikte neler yapabileceği ile ilgili bir yol haritası çizildi.

Panele Akhisar'dan Akhisar Ticaret ve Sanayi Odası'nı temsilen Başkan Yardımcısı Erol Boşnak ve Ali Özgen, Akhisar CHP İlçe Başkanı A. Vehbi Bakırlıoğlu, CHP İlçe Basın Sözcüsü Beşire Sunay Genç,Kadın Kolları Hayriye Hacet, Makine Mühendisler Odası Yönetim Kurulu Temsilcisi Serdar Mutlu,Eczacılar Odası temsilcisi Şafak Kırıcı,Mimarlar Odası yönetim Kurulu Başkanı Aydın Coşkun,Mimar Gülden Erhun, Hüseyin Ertaş,Adnan Tutal,Akhisar Yorum Temsilcisi ve Akhisar Gözde temsilcisi katıldı.

Ege Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilimdalı Başkanı Prof. Dr. Ali Osman Karababa ile Jeoloji Yüksek Mühendisi Tahir Öngür’ün çarpıcı açıklamalarda bulundu. Program Şu Şekilde İlerledi: Kent Konseyi Çevre Çalışma Grubu Başkanı Ersun Gülcan’ın açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Kent konseyi adına Tüm davetlilere teşekkür eden Gülcan; Çaldığı ve Gördes nikel işletmeleri Tarım ve turizm alanlarına sahip Gediz Havzası için büyük bir tehlike oluşturmaktadır. Yeni çıkan maden yasası ile maden işletmeleri için bu iki nokta önemli merkezlere dönüşmüştür.En dikkat çekici açıklamaları;Tarım Cenneti Çöle Dönüşecek.Tarım ve hayvancılık için su bulunamayacak.Havaya, suya, toprağa zehir karışacak" dedi.

Zaman yaşam hakkını savunma zamanıdır.

İkinci olarak; Turgutlu Çevre Platformu adına Avukat Hasan Namak’ın konuşma ve sunum yaptı

”Vahşi Madenciliğe Hayır” diyerek başladı.

Namak; Türkiye Bugün çevresel tehditlerin odağı haline ,çevre katliamları insanların yaşam alanlarına kadar girerek çevre felaketlerinin iyice kapıya dayandığı bir manzara bürünmüştür.Doğaya ,insana ve hukuka karşı saldırgan bir olan madencilik anlayışı nedeniyle ,yaşamın vazgeçilmez kaynağı olan toprak,hava ve su , korkunç bir kirlenmenin tehdidi ile karşı karşıya bırakılmıştır. Tüm bilimsel raporlarının ortaya koyduğu gerçek;Çaldığı ve Gördes nikel işletmlerinde sülfürik asit kullanılması sonucu Gediz havzasını ciddi bir çevre felaketi beklemektedir. Dünyanın en büyük sülfürik asit fabrikalarından biri Çaldığı’nın eteklerinde ,benzer kapasitede bir diğeri Gördes’te kurulacaktır. Tüm bu bölgeyi etkileyecek, içme suyumuzu, havamızı ve toprağımızı kirletecek bu çevre katliamına hayır demeliyiz. “Yer altı zenginliklerimiz var bize çıkartmıyorlar” diyenlere. Öğrenilmiş Çaresizlik nedeni ile bu süreci bize kabul ettirmek istiyorlar.Yalan yere bağlanan umutlara bel bağlamasınlar.Yaşam hakkına sahip çıksınlar.

Daha sonra Gördes Çevre, Kültür ve Tarih Derneği adına İzmir Temsilcisi Orman Mühendisi İbrahim Balıklı konuşma ve sunumunu gerçekleştirdi.

Balıklı; Halkın desteği olmadığı sürece başarılı olma şansımız yok.Destek olan milletvekillerine öncelikle teşekkür etmek istiyorum.Gördes, Coğrafi konum olarak küçük bir ilçe. Kirlenmemiş doğası ve ormanlarıyla el değmemiş bir ilçe.2010 yılında bir nikel madeni kurdular. Yunanistan ve Arnavutluk ihraç ediyor.Bir büyük holding satın alıyor.25 yıl süre ile Gördes, Sındırgı, Akhisar sınırlarının kesiştiği noktada bir kimya kompleksi kurulacak.Kirlenmiş, asitle karışmış doğal yapısını kaybetmiş kaya ve toprak akalacak. Bir kamyon kaya ve topraktan bir kürek maden çıkartılması vahşi madenciliktir. Bu sistemin çalışabilmesi için gerekli olan enerji için 70.000 ton kömür kullanılacak. 20 Gördes’in kullanacağı kömür kullanılacak.

En dikkat çekici noktalar;

Gazlarından Çıkan Kirlilik, Sürfilik Asit Kirliliği.

Atık Depolama Tesisi Kurulacak ve Bu Tesis 800 Dönüm Üzerinde Zehirli Su Gölü Oluşturulacak. Çet raporunda 130 bin ağaç kesilecek olması bile korkutucu bir sayı iken asıl sayının 700 bine ulaşacağı başka bir boyutta doğa katliamını ortaya koymaktadır. Maden işletmeciliğin en önemli sorunlarından beri solunum yolu ile bulaşacak olanlar.10.000 ton topraktan, 36 kg. maden çıkarılıyor. Toprağın % 99.7 geriye kalıyor. Akhisar’da bu kirlilikten etkilenecek şehirlerin içinde. Gördes barajı ile İzmir’e su geliyor. Üç yeni baraj daha kurulacak.Çağlayan barajı , Başlamış barajı, Güverteli barajı.4 barajın ortasında nikel kompleksi çalışıyor olacak.Hepsi etki altında kalacak.Onlarca ağır metal içeren su halka ulaşacak. 25 yıl sonra ise çıkarılacak maden kalmadığında işletmeler bölgeyi terk edecek. Ama yaşam alanlarımız kirletilmiş olarak bize ,çocuklarıma ve torunlarımıza kalacak.Ekonomi ve sağlık arasında karar verelim.

Sağlığımıza etkilerini ise Ege Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Osman Karababa değerlendirdi. Karababa;Atıkların suya, toprağa ve havaya bırakılması ile insanlara ulaşılıyor. Bu durum anne karnında bebeğe bile ulaşıyor. Dünyaya gelmeden genetik yapıları bozuluyor. Alerjik hastalıklar ve kanser, doğumsal anormallikler yaşanıyor. Daha anne karnında nesillerimiz kirleniyor. Sülfürik asit işlenmesi sonucu ciddi 18.milyon ton sülfürik asit kullanılacak. Asit ayrılması sırasında doğaya direk sis ile etkilenecekler. Tarım tamamen etkilenecek. İnsanlar işsiz kalacak. Kim kar elde edecek. Sadece maden şirketleri kazanç sağlayacak. Yasaların uygun olmadığı çevre yasası olan ülkelerde yapılamıyor. Dünyada çok sayıda maden kazası yaşanıyor. Toprak kayması ve sel olacak. Bitkiler etkilenecek. Tüm gıdalar kirlenecek. Riskler; Gürültü, kuartzlı toz nedeni ile akciğer kanseri artacak. Solunum, alerji solunum hastalıkları ,akciğer hastalıkları artacak.Arsenik ile kanser riski artacak.Göz, kalp, deri ,damar hastalıklarına,Diyabet, şeker hastalıklarına neden olacak. Kobalt, kurşun, demir, nikel, krom, alüminyum, platin, diğer zararı olacak madenler.

Örneğin; Balya’da maden çıkarılması sonucu ağır metaller doğaya karışmış şehir terk edilmiştir.40 bin nüfus 1600 düşmüştür. Panele konuk olarak katılan Manisa CHP Milletvekili Hasan Ören kısa bir konuşma yaptı. 14.11.2012 tarihinde TBMM’de 20 dk. boyunca Çaldağı ile ilgili konuşma yaptım. Konuyu Meclis gündemine taşıdım. Vahşi madencilik ile birinci sınıf topraklarımızı kaybetmeyelim. Maden şirketler her yerde karşımıza çıkacak. 100 binlerce ağaç kesildi. Kesilecek. %45’lik eğimde atıkları muhafaza edecekler. Toprak kayması sonucu oluşacak çevre felaketleri çok büyük olacaktır.

Bu topraklar bize emanet.

Sonrasında;Ege Belediyeler Birliği adına Zeki Buzgan, “Turgutlu Çaldağ Nikel Madeni Sülfürik Asit Fabrikası ile ilgili Ege Belediyeler Birliği için hazırladığı rapor”un sunumu gerçekleştirdi. Jeoloji Yüksek Mühendisi Tahir Öngür;”Turgutlu ve Gördes Nikel İşletmelerinin Bölgeye ve İzmir’e etkileri neler olacaktır” başlıklı sunumu ile toplantı tamamlandı.