Akhisarpress.com - Akhisar’da Gülen Cemaati’ne yakın 5 dernek “Akhisar Demokrasi ve Hukuk Platformu” adı altında birleşerek bildiri yayınladılar. 50'ye yakın kadın toplam 200 kişinin katıldığı toplantıda okunan bildiri alkışlandı.

Akhisar Sanayici ve İş Adamları Derneği (AKİSAD), Akhisar Kasaba ve Köyleri Yardımlaşma ve Eğitim Derneği (AKDER), Kültür ve Eğitim Geliştirme Derneği (EKDER), Hamle Eğitim Gönüllüleri Derneği (HEGDER), Akhisar Çağlak Camii Yaptırma, Yaşatma, Eğitim ve Kültür Derneği (ÇAĞLAKDER) yönetici ve bazı üyelerin katıldığı toplantıda Akhisar Demokrasi ve Hukuk Platformu bildirisini AKİSAD temsilcisi Ekrem Türkoğlu okudu.

AKP iktidarının 17 aralık sonrası aldığı kararlar doğrultusundaki süreçte yaşananların “Hizmet Hareketi” nin ötekileştirme sorunuyla karşı karşıya kaldığı belirtilerek, “ Son yıllarda bazı değer kayıpları yaşamaktayız. Uyuşturucu, alkol, sigara adeta hastalık derecesinde artmıştır. Rüşvet ve yolsuzluk gibi konuların toplumda çok konuşulduğunu ve insanlarımızı yaraladığını görüyoruz. Hukukun üstünlüğünün de yara aldığını müşahede ediyoruz. Rüşvet ve yolsuzluk operasyonları gibi konularla eşzamanlı olarak emniyet birimlerinde bu güne kadar görülmemiş tasfiye yapıldığına şahit oluyoruz. “ Hizmet hareketinin evrensel insani değerler ışığında eğitim, öğretim, diyalog ve yardım çalışmaları yaptığı vurgulanan bildiride, “ Hizmet hareketinde gönülle hizmet veren kişilerin, çete ve örgüt üyesi, Haşhaşiler, sahte peygamber, alim müsveddesi, örgüt lideri tabirlerinin kullanılması ehli vicdanı olan bütün insanları çok üzmüş ve yaralamıştır. “Müslüman terörist Olmaz. Terörist Müslüman olmaz” diyen muhterem Fetullah Gülen hoca efendi’nin sözü bu anlamda çok yerindedir.” Deniyor. Bildiride yaşanan sürecin dershaneler meselesinden çıkmadığını, MİT’in en az 8 ay önce bazı uyarılarda bulunmasına rağmen uygulamanın dershaneler konusundan sonra gündeme getirildiği belirtilerek, “ 17 aralık operasyonu bir darbemiydi ? Kim yaptı ? sorusu sorularak. Önce bi iddianın cevabını hukuk birimleri vermelidir. Eğer böyle bir yapı varsa meydanlarda masum insanları suçlamak yerine hukuk işletilmeli ve muhatapları gereken cezaları kesinlikle almalıdır. Düşünce özgürlüğüne önem veren demokratik toplumlarda çok seslilik normal bir durumdur. Paralel devlet ve benzeri söylemlerin insanları kamplara ayırdığını, ötekileştirdiğini, birlik ve beraberliği bozduğunu görüyor bunu çok tehlikeli buluyoruz. Türkiye’nin uluslar arası markalarından biri olan Türk Okullarını ve oralarda ülkemiz adına gönül elçiliği yapan insanları, ülke tanıtımı ve ekonomisine katkı sağlayan işadamlarını, büyükelçilere talimatlar vererek bitirmeye çalışmanın, ülkemizi ve milletimizi ne ölçüde trajikomik duruma düşüreceğini de halkımızın takdirine havale ediyoruz. Gönüllüler hareketi var olduğu günden beri hep aynı duruşu sergilemektedir. Gönüllüler hareketi, demokrasi v e hukuk kuralları içersinde doğruların arkasında durmalı, yanlışları ise çekinmeden, etkili bir sesle muhataplarına söylemeye devam etmelidir. Platform olarak; milletimizin yıllardı bin bir emekle elde ettiği demokratik kazanımları kaybetmesini istemiyoruz ve yine yıllardır farklı kurumların devlet üzerindeki vesayetinin kaldırılmasına sevinirken; şimdi de hızlı bir şekilde totaliter bir yapıya doğru gittiğini görmek endişelerimizi arttırıyor.” Deniyor.