Siz okuyucularıma yazdığım bu köşe yazımı, Akhisarlıların  birlikteliğini gösteren dört fotoğraf ile  birlikte  sunuyorum. Birisi Akhisar’ı yönetenlerinde bulunduğu AKHİSARSPOR için, diğeri de, Almanya’da hayatını kaybeden arkadaşlarının adını taşıyan bir VAKIF kuran Akhisarlıların birlikteliğini, üçüncüsü de Sigara Fabrikası için günün başbakanı, ve siyasi parti temsilcileri ile yapılan görüşleri  gösteriyor.

Akhisarlıların ilk birlikteliğini gösteren  fotoğrafta  hiçbir yönetici, sivil toplum örgütünden hemen hemen hiçbir kişi yok.  Gençlik arkadaşları  Özcan Namlısoy’un Almanya’da ani ölünce adına “ÖZCAN HAMLISOY VAKFI”  kurdular. Fotoğrafa baktığınızda aralarında merkez çarşı esnaflarının yanında, banka müdürleri, tezgahtarlar, işçilerde bulunuyor. Bir kısmı ahrete göç etti. Allah rahmet etsin. Vakıf senedini ve tüzüğünü kısa zamanda yayınlayıp, Özcan Namlısoy’un adını yaşatmak için Akhisar’da bir huzur evi yapımı işine giriştiler. Şimdi ki Huzur Evi’nin temelleri bu şekilde atıldı. Temel atma  töreninde ilk harcı  merhum Akhisar belediye başkanı Nuri Giyik attı. Daha sonraları yıllarda göreve gelen belediye başkanı Hüsnü Kahraman  zamanında  ilk bölüm bitirildi. Belediye işletmesini üstlendi. Belediyenin  memur ve işçileri görevlendirildi. Akhisarlılarda bakıma muhtaç olanlar ağırlanmaya  başlandı. Daha sonraki yıllarda  Sosyal Güvenlik  kurumlarına geçen Akhisar Huzur Evi  kurulan  bir dernekle ek binasını da tamamladı. Şimdi Akhisar Huzur Evinde  100 yakın erkek ve yaşlı kadın devletin desteği ile barınıyor. Bu örnekteki fotoğraftaki  birliktelik olmasa idi, belki Akhisar Huzur Evi yapılabilirdi ama acaba hangi yıllarda hizmete girerdi.?

İkinci fotoğrafta  Akhisarspor  için bir araya gelenler görülüyor. İsimlerini tek tek yazmama gerek  yok. Çünkü  fotoğrafta isimler var. Kaymakam var. Belediye Başkanı var. Emniyet Müdürü var. Doktorlar var. Akhisarspor yöneticileri var. İlk kurcu başkan var. İş adamları var. Fotoğraf; “AKHİSARSPOR YÖNETİCİLERİ PLAKET TÖRENİ  1983”  başlığı taşıyor, O tarihten  bu güne kadar Akhisarspor  başarılı sezonlar geçirdi. Süper ligde mücadele etti. Ziraat Türkiye kupasını,  Süper Kupayı  müzesine  yerleştirdi. Şimdi küme düşerek 1.Ligde tekrar çıkma mücadelesi veriyor. O Tarihlerden bu günlere kadar  Akhisar Futbol adamları Derneği  şubesinin  düzenlediği toplantılar ve yemeklerden başka, özellikle bu günlerde tekrar  Süper Lige çıkmak için  aynı o günlerdeki gibi birliktelik sağlanması gerektiğine inanıyorum.

Üçüncü ve dördüncü fotoğrafta Akhisar Sigara Fabrikası için,  başta  o  günün başbakanından, yetkili bakanından ve siyasi partilerin temsilcilerinden alınan randevular alınarak, hazırlanan dosyaları  sunmak için  iki büyük otobüs ile Ankara çıkartmasına  ait. Giden ekipte günün  belediye başkanı Ahmet Dutlulu, Belde belediye başkanları, Sivil Toplum Örgütleri yöneticileri, Baro temsilcileri,  bazı Siyasi parti temsilcileri, muhtarlar bulunuyordu. Basın  mensubu olarak ta üç kişi bulunuyorduk. Yetkili Bakandan başlayarak, gurubu  bulunan  siyasi parti yetkililerine hazırlanan dosyalar sunuldu.  İki fotoğrafta son olarak  o günlerde Başbakan Mesut Yılmaz tarafından  kabul edilen Akhisar  heyetinin birlikteliğini, başbakan  takdirle  karşılamıştı. (Sigara Fabrikamız BAT firmasına satılmasına karşılık, girişim  siyasi nedenlerle bilindiği gibi gerçekleşmedi.) Burada vurgulamak istediğim  bu üç konuda Akhisarlıların siyasi çıkar düşünmeden, art düşünceye düşmeden birlik ve beraberliğin sağlanabildiği içindir.


Günümüzde Akhisar’ımız için bu birlikteliğimizin sağlanmadığına görüyorum. Şehrimizin içinden geçen Tren  hattının kaldırılması, 3-4  kilometre uzakta adeta bir köy istasyonu gibi bir barakada hizmet verilmesi, Ticaret Ve Sanayi Odasının “Merkez Çarşısını Canlandırma” projesi için başlatılan  inşaatın tarihi eser var düşüncesi ile anıtlar kurulu  tarafından durdurulması, fakat  yetkili kurulların bir an önce karar vermelerinin gecikmesi, yine Ticaret ve Sanayi Odasının 10 yıl önce Deve Damı mevkiinde alınan tarihi bir evin satın alınarak Kültür Evinin bir türlü gerçekleşmemesi, Çevre yolunun bir türlü bitirilememesi, şehrimizin tam ortasından geçen İzmir İstanbul Karayolunun bakımsızlığı,  karşısında  yıllar önceki gibi üç konuda  sağlanan birliktelik sağlanabilseydi,  yetkili bakanlıklar,  genel müdürlükler, yetkili kurumlar, büyükşehir belediyesi harekete geçirilebilirdi kanısındayım.  

Haldun AKYÜZ