Bu hafta futbol yazmayı planlıyordum… Son gelişmeler sonucu vazgeçmek zorunda kaldım. Çünkü, moralim bozuk… Dün gece, İstanbul’un en önemli derbilerinden birinde, tuttuğum takım Beşiktaş, Galatasaray’a 2-0 yenildi. Şimdiye kadar başa güreşen bir takımın taraftarı olarak, şampiyonluk şansının mucizelere kaldığını kabul etmek zorundayım.

Beşiktaş’ın Türkiye Ziraat Kupasındaki durumu da belli. O sahadan da anlımızın akıyla çekildik. Ama o konuda çok dertli değilim… Çünkü TM Akhisarspor’un Fenerbahçeyi yeneceğinden eminim…

***

Geldik Seçimlere… Geçen hafta bir nebze değinmiştim.
Ülkemiz bugünlerde “baskın” bir seçime hazırlanıyor. Türkiye 24 haziran 2018’de hem “başkan”ını hem de 600 milletvekilli “yeni” meclisini seçecek…

Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti düzeni bırakılacak. Ülkemiz, “parlamenter demokrasi rejimi”nden ayrılıp, kuralları ve koşulları toplumumuzun bir bölümününce benimsenmiyen bir başka rejime “Başkanlık Rejimi”ne geçecek…
Bu yüzden ülke siyaseti toz duman. İttifaklar yapılıyor, muhalefet partileri, tahmin edilemeyecek, takip edilemiyecek işlerde girişimlerde bulunuyor..

Cumhur ittifakı’nın karşısında yepyeni ittifaklar kuruluyor…

O konuyu da orada bırakıyorum. Çünkü yazarların ortak paydası şöyle: “Türkiye zamanında seçim yapmayı unuttu adeta. Türkiye’yi iyi yönetemeyenlerin ilk sarıldıkları silah hep erken seçim oluyor. İşler daha fazla kötüye gitmeden seçim yapalım ki, iktidarın imkanları elimizdeyken işi bitirelim.” diyorlar.

***

Seçimlerin fazla düşünülmeyen yanlarından söz edeceğim…
Genel Seçim, Yerel Seçim, Referandum ve Cumhurbaşkanı seçimi olmak üzere yaşamımda şimdiye dek 29 kez sandık başına gitmişim. Ankara’da öğrencilik yıllarında, ilk katıldığım seçim 10 Ekim 1965 günü yapılan Genel Seçimler… AP’nin kazandığı bu seçimde, sandık başına giden 9 milyon 748 bin 678 kişiden biri de bendim… Son referendumda ise Datça’daydım. Yani her seferinde oyumu kullandım. Biliyorsunuz seçimlerde oy kullanmak çok önemli. Çünkü; “Parti begenmediğin için oy vermemek, en beğenmediğin partiyi iktidar yapar.” söylemi geçerli…
Gezici Araştırma şirketi, bir anketinde oy vermeyenlerin oranlarını belirlemiş. O ankete göre sandık başına gitmeyen seçmenlerin,  % 55’I CHP’li, %25’I MHP’li, %10’u HDP’li ve % 2’si AKP’li… Bu anket yapıldığında İYİ parti henüz kurulmamıştı.

***

24 Haziran'da oy kullanacakların sayısı da belli oldu. Seçmen sayısı 57 milyon olarak açıklandı. Bu seçimlerde 1 milyon 585 bin genç ilk kez sandığa gidecek.

Yüksek Seçim Kurulu Seçmen Listelerini güncellemiş... ysk.gov.tr sayfasına girerek seçmen kayıtlarını kontrol edin… Bu iş için; https://secmen.ysk.gov.tr/ysk/secmenBilgiYurtici.jsp lingine girmeniz yeterli. O sayfadaki yönlendirmeler sonucu nerede kayıtlı olduğunuzu görebilirsiniz..

***

Malum seçimler tatil mevsiminin başlangıcına geldi ve tatil planlarımızı mahvetti. Ancak oy kullanmak da gerekiyor… O zaman gelsin rezervasyon iptalleri....

24 haziran rezervasyon iptali %75, 8 temmuz rezervasyon iptali %10 muş.  Seçimin 2. Turu  8 temmuz pazar günü. Bu yüzden tatil planlarımızı yaparken dikkatli olmalıyız. Bu arada, Seçim “Mücbir Sebep” sayıldığından rezervasyon iptallerinde herhangi bir vazgeçme cezası da ödemek yok..

***

Anlatmak istediğim şu, 24 Hazarin 2018 günü Türkiye için önemli, önemli olduğu kadar da tarihi bir gün… Tekrarı yok… O nedenle vatandaşlık görevimizi yapalım ve sandığa gidelim…
 
Bugünlük de bu kadar…
Sağlıcakla Kalın, Akhisar’sız Kalmayın!