Başbakan Erdoğan, 12 yıllık kademeli eğitim tartışmalarıyla ilgili sert bir açıklama yaptı. 4+4+4 sistemiyle ilgili yasa teklifinin 'müjde' olduğunu söyleyen Erdoğan, "Muhalefet engelleyebilir miyiz, engelleyemeyiz mi' diye çalışıyor. Yahu engelleyemeyeceksiniz" dedi.


Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında Mardin'de bulunan Erdoğan, Karayolları Şefliği önünde gerçekleştirilen toplu açılış töreninde bir konuşma yaptı.


Erdoğan'ın konuşmasının ana maddesi 12 yıllık kademeli eğitim sistemiydi.


TBMM'de dün görüşülmeye başlanan yasa teklifiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, "Bu kanun tasarısı ne yazık ki muhalefetin her zamanki oyunlarıyla hep engellenmeye çalışılıyor. Gururlanıyor, neymiş? 4+4+4 için komisyonda 12 saat konuşmuş. Kim? CHP'nin bir milletvekili. Eğitim nedir diye sorsan haberi yok, ama 12 saat konuşma yapmış ve bununla gururlanıyorlar, 'bunu engelleyebilir miyiz, engelleyemeyiz mi' diye. Yahu engelleyemeyeceksiniz, engelleyemeyeceksiniz" diye konuştu.


Tasarının gerekirse hafta sonu da görüşülmeye devam edileceğini dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:


"Niye? Çünkü bu millet yüzde 50 ile bir yetki verdi. Verdiği bu yetki işte bunları çözün diye, bunlar çözülecek. Şimdi birileri çıkıyor diyor ki 'yüzde 50 istediğimi yaparım anlamına gelmez' Doğru azınlıkların hukukunu da koruruz, ama çoğunluğu da azınlığa mahkum etmeyiz. Zira kusura bakmasınlar da yüzde 50'yi biz kalkıp da size de mahkum edecek değiliz."


'HESAPLAŞMA DEĞİL'


Erdoğan, konuşmasında yasa teklifinin '28 Şubat'la hesaplaşma' olduğu yönündeki eleştirilere de cevap verdi. "Biz hesaplaşmak için bu yolda değiliz" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:


Zira, bu dört, dört, dört bugünün işi değil yılların işi. Efendim, 40 yıl öncesinin hesaplaşması değil,alınan hakların geri iade edilmesidir.Bunu farklı yerlere çekmenin de anlamı yok. Bunları geçen salı Meclis'te de söyledik. Tekrar üzerinde durmaya gerek yok. Bunun için ne anneler ağladı, ne kızlarımız kapılardan geri döndürüldü, şimdi işte bu haklar iade ediliyor, yapılan bu. Ben bunu nerede konuşuyorum, hoşgörünün beşiğinde konuşuyorum.''