Malum Dolar aldı başını gidiyor... Dolar dediysem sadece o değil, Avro da ayni vaziyette, onun da yanına yaklaşılmıyor. Ancak beni pek ilgilendirmiyor. Temel’in dediği (!) gibi alışverişlerimi hep “Törkiş Lira” ile yapıyorum.

Yazımın başlığını “DOLAR İMPARATORLUĞU” koydum. Ancak deyim bana ait değil. Ekonomi dünyasında bilinen ve sürekli kullanılan bir tabir…

Neden böyle deniyor. Onu da aşağıda aktardım.

Aslında yazılanların hepsi bilinen konular. Ancak bir kez daha tadat (saymak, üzerinden geçmek) etmekte yarar var!

Sanıldığı  gibi Dolar, Amerikan Devletinin parası değil. Doları özel şahısların sahip olduğu  FED adında Amerikan (Merkez) Bankası basar.  FED´in gerçek sahipleri 8 aileden ibaret. Bunlar Rothschild, Rockefeller,  Goldman Sachs, Loebs, Lehman Brothers,Warburg, Lazard ve Moses Seifs  aileleri. Ortakları da var. Ortak sayısı, sağdan say soldan say toplasanız bini geçmiyor.

Hikayenin tamamını, internetten sizin için derledim. Buyrun okuyun!

***

Amerikan Halkının İngiltere’ye karşı isyanı, 1776 yılına kadar sürdü. Bu isyan sırasında İngiliz Bankerler isyancıları finanse ediyordu. Karşılığında "Amerikan Parasını Basma Hakkını" elde etmeyi talep ediyorlardı. Başarılı oldular. Amerikan kurucu ataları İngiliz Bankerlere Dolar Basma Hakkı tanıdılar. 

1776 yılında Amerika, İngiliz Kralından kurtuldu. Fakat, daha büyük bir felaketin yakasına yapıştığını 1865 yılına kadar fark edemedi. 1865 yılında Amerikan İç Savaşını sona erdiren Abraham Lincoln "savaş giderleri gerekçesiyle" bankerlerin elinden dolar basma hakkını Devlete geri aldı. Amerikan Devleti, Başkan Lincoln döneminde ilk defa dolar basabildi. Fakat uzun sürmedi. Abraham Lincoln suikaste kurban gitti. 

Ölünce "eski düzene" geri dönüldü. Bankerler dolar basmaya devam ettiler. Daha sonra gelen Başkanlar ile bankerlerin başı dertteydi. Sonunda orta yol bulundu. 1913 yılında FED adlı banka kuruldu. Amerikan dolarını basma hakkı FED'e verildi. Ancak, FED ortaklarının tamamı banker ailelerinden oluşuyor. FED adındaki bankada, Amerikan Devletinin hissesi dahi yok. Bankerler Amerika'yı 12 bölgeye bölüp pay etmişlerdi. Bölgeleri temsilen, adına guvernor denilen bankacı sıfatıyla FED yönetimine girdiler. Her biri kendi bölgesinde Merkez Bankası şubesi olarak işlev görüyor. Amerikan Devleti FED Başkanını tayin ediyor. Bu tayin işlemi de komedi. Bankerler kimi ister ise o, FED Başkanı tayin ediliyor. FED Amerikan Dolarını basıyor. Merkez Bankası olarak görev yapıyor. 

Bankerler iki kere Avrupayı kana buladıktan sonra, 1944 yılında Bretton Woods Para anlaşması ile Doları Dünya Parası olarak kabul ettirdiler. Bu anlaşma ile bir dolar karşılığında 0,888 Gram altın olduğu var sayıldı. Katılımcı 48 ülke paralarını Dolara göre tarif ettiler. Böylece "dövize bağlı" para sistemi ortaya çıktı. Herkes memnun idi. Zira, Dolar karşılığında altın var sayılıyordu ve dolaylı olarak altına bağlı para sistemi devam ediyordu. 

1960 yılında Başkan J.F. Kenedy, Amerikan Hazinesinin "doları bankerlerden borç almasına" karşı çıktı. 1110 sayılı kanun teklifi ile "bankerlerin para basma hakkını devlete devredilmesini" talep etti. Fakat Suikaste uğradı. Halk Kenedy'leri seviyordu. Yerine R. Kenedy hazırlanıyordu. Fakat o da Suikaste uğradı. 

Kenedy'nin yerine geçen Başkan Yardımcısı Johnson'un ilk işi 1110 yasayı kadük etmek oldu. Bankerler dolar basmaya devam ettiler. Bankerler, devleti borçlandırmak amacıyla Amerika'yı savaşa soktular. Kore Savaşı, Vietnam Savaşı Amerikan Devletinin giderlerini artırıyor. Sam Amca, Bankerlerden borç alarak savaşı finanse ediyordu. Amerikalı ölüyor ve öldürüyor, ne için bu işlere bulaştıklarını dahi bilmiyordu. 

1965 yılında Fransa'nın Ünlü Devlet Başkanı General De Gaulle "eldeki altından daha çok Dolar basıldığını" fark etti. Amerika'dan elindeki dolar karşılığında altın talep etmeye başladı. Tartışma 1972 yılına kadar devam etti. Başkan Nixon 1972 yılında doların altın karşılığını kaldırdı. Dolar karşılıksız kağıt paraya dönüştü. Fransa’nın sesini kesmek için SDR "Special Driving Right = Özel Çekme Hakkı" adında, devletler arasında geçerli bir para icat ettiler. Bu para Dolar, Mark, Yen, Sterlin ve Fransız Frank’ının belli oranları ile katılımından oluşuyordu. 2002 yılında SDR içerisindeki Frank ve Markın yerini Euro aldı. 2016 yılında Çin Parası da SDR'lere ilave edildi. 

Günümüzde uluslar arası rezervlerin % 4'ünü SDR'ler oluşturuyor. Dolar egemen para olmaya devam ediyor. 1972 yılından beri kağıttan kule Dolar, karşılıksız para olarak bankerler tarafından basılıyor. Dünya parası olarak iş görüyor. Amerikalı ve diğer ülke vatandaşları doları Amerikan Devletinin parası zannediyor. 13 aileden oluşan ve sayıları bini geçmeyen Bankerler, karşılıksız olarak bastıkları kağıt para Dolar ile dünyayı idare ediyor. 

Adına da "Dolar İmparatorluğu" deniliyor.”

***

Kısaca, Döviz Krizinin arkasında sadece Trump yok… Osmanlı imparatorluğunun sürekli borç aldığı, Rothschild ailesi ile anılarında Adnan Menderes zamanında Türkiye’ye el attıklarını söyleyen Rockefeller de var.

Bilmem anlatabildim mi? Anlatamadıysam bir de şöyle söyliyeyim. Dövizle sakın borçlanmayın. Dövizle yatırım yapacağınıza, birikiminizi dövize bağlayacağınıza, ihracat ya da ithalatınızı dövizle yapacağınıza; Türk lirasına dönün, onda israr edin daha iyi.

***

Bugünlük de bu kadar!

Sağlıcakla Kalın, Akhisar’sız Kalmayın!