BBP Cumhurbaşkanı seçiminde Ekmeleddin İhsanoğlu'nu destekleme kararı almış. Hayırlısı olsun! BBP liler açık açık merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümünden Akparti hükümetini ve özellikle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı sorumlu tutmaktadırlar!.. Acaba bu iddia ne kadar doğru?

Gelin tarihleri ve olayları biraz hatırlayalım.29 Mart 2009 yerel seçimlerinden 4 gün önce,25 mart 2009 günü merhum Muhsin Yazıcıoğlu bir helikopter kazasında şehit oldu.Olayların seyri ve çelişkili ifadeler, olayda bir cinayet olduğuna işaret ediyordu.Bu olay kamu oyunda derin ve güçlü bir infiaale sebep oldu. Peki bu derin infial seçimlere nasıl bir gölge düşürdü?

Yani ''Muhsin Başkanın ölümü kime yaradı!?''  bu soruyu kimse sormaz mı? Bu cinayeti işleyenlerin asıl amacı şu olabilir mi? Toplum üzerinde bir mağdur psikoljisi oluşturarak Akparti tabanının kendine en yakın hissettiği iki partiden biri olan BBP ye bir miktar oyun fazla gitmesi ve dolayısyla Akparti'ye gidecek oyların bir kısmının önünün kesilmesi olabilir miydi? Sonuçta tam da istedikleri neticeyi elde edemeseler de kısmen öyle oldu!...1999 Genel Seçim'lerinde % 1.46 ,2002 Genel Seçim'lerinde % 1.02 oy alan BBP 2007 Genel seçimlerine girmedi...Ve hemen akabinde 2004 Yerel Seçim'inde % 1.16 oy alıp 3 belediye başkanı çıkaran BBP, Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nun katledilmesinden 4 gün sonra yapılan 29 Mart Yerel Seçim'lerinde oyunu %100 den de fazla artırmış % 2.33 oy alarak bir önceki Yerel Seçim'de çıkardığı belediye başkanı sayısını 20 ye çıkararak yaklaşık 7 kat artış yakalamıştır. Bu sonuç Rahmatli Muhsin Yazıcıoğlu'nun sağlığında bile alınmamıştı.BBP li kardeşlerim; şu an bana göre katilleri ile ittifak yapma acziyeti içine girmiş olabilirler mi? ..İnşAllah bu yazdıklarımızdan bir sonuç çıkarıp gereğini yaparlar.Ben şahsen, kendilerinden R.T.Erdoğana oy vermelerini beklemiyorum.Ama kime ve kimlerin adaylarına oy vereceklerini bir kez daha düşünmelerini tavsiye ediyorum.

  Yazımın başında da belirtiğim gibi, BBP Akparti seçmenin Saadet Partisinden sonra oy verebileceği ikinci partidir.BBP şu yanlışa düşüyor maalesef.CHP 'nin her zaman MHP 'nin ise çoğunlukla yaptığı gibi Akpartiye muhalefet etmek adına Hükümetin her karasın kapkara derken, her akınada kara diyor....

   Maalesef MHP 'nin içinde ki ulusalcı kanadın tahakkümü sonucu MHP milliyetçi muhafazakar bir parti olmaktan ziyade tıpkı CHP gibi ulusalcı bir parti hüviyetine bürünmüş bulunmaktadır....

Yazıcoğlunun ulusalcılığı reddeden daha cihan şümul ve ümmetçi bir parti kimliğinde olan BBP,Yazıcıoğlu'nun ölümüyle beraber bu kimliğinden kopmuş bu konuda MHP ile rekabet eder duruma gelmiştir...

    Muhtemelen genel seçimlerde Akparti tabanından çok, MHP tabanından oy almaya çalışan parti kurmaylarının almış olduğu bu palyatif tedbirler işe yaramayacaktır. Dediğim gibi R.T. Erdoğan'a oy verip vermemeleri umrumda değil. Ayrıca bu karar parti tabanında da-tıpkı CHP' de ki gibi -rahatsızlık oluşturacaktır.
 
   Sonuçta BBP de MHP 'yi birebir taklit ederek kendi topuğuna sıkmıştır...Bu bir acziyet ifadesidir.Toplum özellikle parti tabanında ki sağduylu kişiler bunu böyle okuyacaktır diye düşünüyorum...

    Mustafa Destici' parti tabanını diri tutmak uğruna sığındığı iki siyasi argüman var. Bir Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümüyle ilgili şüpheleri hep Akpartiye kanalize etmek. İki güneydoğuda çözümsüzlüğü çözümmüş gibi savunup Akparti'nin bu konuda attığı tüm adımları bölücülük olarak takdim etmek...

Bana göre ikisinde de sona gelinince; hiç inandırıcılığı kalmayan bir liderin partisi durumuna düşen  BBP kızgın tavada son bir damla su damlası gibi şuursuzça dolanıp sonrada buharlaşıp gidecektir.