Otobüs Akhisar otogarında durunca, arka kapıdan aşağıya indim ve ağzımdan gayri ihtiyarı “Doğduğum memleketime bir şöyle bakayım.” sözleri döküldü…
 
Kapının önünde duran otobüsün iki şoförü ve host ellerindeki sigaraları dudaklarına götürüp anlamsızca baktılar… Umursamadım, otogarın arka duvarına giderek, sağa ve sola şöyle bir gözattım. “Hergele meydanı görünüyor mu?” diye sordum kendi kendime, yönümü tam tayin edemediğimi geçirdim aklımdan… Sonra kafamdaki düşüncelerin eşliğinde ana kapıya doğru birkaç adım atarak yan duvara geçtim ve hareketimi tekrarladım.
***
‪Akhisar Press Haber’de yayınlanan, Akhisar havaalanıyla ilgili bir habere yaptığım yorumdan sonra, Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Özdemir’den “Sitemizde Akhisarla ilgili köşe yazmak ister misiniz?” davetini alınca, yaklaşık on gün önce uğradığım memleketimdeki anılarım su yüzüne çıktı…
Bu yüzden yazıma, zihnimden geçirdiğim düşüncelerin ışığında başladım
***
Akhisar’da doğdum, Misak-ı Milli İlkokulu, Ali Şefik Ortaokulu ve Akhisar Lisesini bitirdim.
 
1964 yılında Ankara’ya geçtim. Önce ODTÜ, ardından Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, Basın ve Yayın Yüksek Okulu, Basın ve Halkla ilişkiler bölümünde okudum ve oradan mezun oldum..
 
Senelerdir basın sektörünün içindeyim… 20 yılım TRT, BRT, Kanal D, HBB gibi televizyonlarda haberci ve yönetmen olarak geçti. 10 yıl kadar Dergicilik ve reklamcılık alanlarında yöneticilik yaptım.
 
Yani medya sektörünün her alanında tam anlamıyla dirsek çürüttüm. Şimdi Datça’da yaşıyorum ve bir yerel gazetenin çıkmasına yardım ediyorum…
Akhisarda geçirdiğim günlerin anıları belleğimin en üst yerinde duruyor… Hemen herşeyi ile öğünüyorum memleketimin. (Bunları önümüzdeki günlerde yazacağım.)
 
Üniversite yıllarında arkadaşım Baha Erken ile Antalya-Akhisar münazarası yapmış, sonunda şimdi rahmete kavuşan dostum; “-Seninle ve Akhisarla başa çıkılmaz.” diye pes etmiş ve karşılaşmanın galibi olmuştum.
 
***
 
Özdemir’in teklifini alınca, kendisine; “- Neden olmasın… Ancak çok üretken olduğum söylenemez bu konuda… Örneğin her gün yazamam… Bir de şu ricam olabilir Adana’daki gibi “Özgür Erdoğan” mahlasını kullanmak isterim…“ diye yazdım.
Yanıt: “Olabilir. Akhisarlısınız değil mi?”
Bu cevap üzerine kendisine Akhisar’da yıllarını mesleğe vermiş Haldun Akyüz’ü referans gösterdim… Ancak, bu cevap, gerçek bir tahrik unsuruydu ve ilk yazımın başlığını atmama sebep oldu:
 
AKHİSARLI OLMANIN DAYANILMAZ AĞIRLIĞI…
***
Ve işte Özgür Erdoğan mahlasıyla karşınızdayım…
Bundan sonra bu köşede sizle başbaşa olacağız…
Sağlıcakla kalın, Akhisar’sız kalmayın…