Mecliste görüşmeleri tamamlanan Kanun Teklifi ile OHAL kalkacak fakat yerine adeta sıkıyönetim getirilecektir.

Böylece AKP’nin OHAL kalkacak sözünü tutmayacağı, daha ilk günden belli olmuştur.

FETÖ terör örgütünün 15 Temmuz kanlı darbe girişiminin ardından uygulamaya konulan ve 7 kez uzatılan Olağanüstü Hal Uygulaması ile 2 yıldır temel hak ve hürriyetlere yönelik kısıtlamalar, işten çıkarmalar ihraçlar baskılarla hoyratça kullanılmıştır ve OHAL keyfi yönetim tarzına dönüşmüştür.

Demokrasi yok edilmiş, hayatın her alanında yasaklamalar, baskılar ve hukuksuzluklar olağan hale getirilmiştir.

2 yıllık bu sürede 36 Kanun Hükmünde Kararname çıkarılmıştır.

114 bin 729 kişi kamudan ihraç edilmiştir.

Yüzlerce dernek, vakıf, gazete kapatılmıştır.

Meclis’te AKP Milletvekillerinin oylarıyla kurulan üniversiteler, okullar, hastaneler kapatılmıştır. 

Sözde FETÖ ile mücadele adı altında başlayan süreç tüm muhaliflere karşı cadı avına dönüşmüştür.

Kurunun yanında yaşında yandığı bizzat dönemin Başbakanı tarafından itiraf edilmiştir. KHK’lere karşı yargı yolu kapatılmış, kısacası adalet yok edilmiştir.

FETÖ terör örgütünün siyasi ayağına dokunulmamış, AKP içerisindekiler korumaya alınmıştır.

Görülüyor ki yeni sistem tek adama yetmemiş sıkıyönetim kanunları ile yeni yetkiler istemektedir.

Çünkü AKP hükümetlerinin uyguladığı ekonomik politikalar ile ülke ağır bir ekonomik krize sokulmuştur.

Geçen yıl 3,52 olan dolar kuru bugün % 40 artarak bugün 4.93 liraya kadar yükselmiştir.

Faizler sürekli yükselmekte bu da ekonomik krizi daha da derinleştirmektedir.

İşyerleri, fabrikalar bir bir kapanmakta, işsizlik artmaktadır.

Ülkede barış ve huzur diye bir şey kalmamıştır.

Cumhurbaşkanı ve sözde hükümetinin ülkeyi bu koşullarda yönetmesi mümkün değildir.

Türkiye nasıl emperyalizmin dayattığı 24 Ocak 1980 ekonomik kararlarını uygulamak için 12 Eylül darbesini planladıysa, Cumhurbaşkanı da sıkıyönetim kanunlarıyla faşizmle toplumu baskı altına almaya çalışmaktadır.

Mecliste görüşülen kanun teklifinin tek amacı budur.

Kimse konuşmasın, hakkını aramasın, adalet, özgürlük ve demokrasi talep etmesin istenmektedir.

Kaldı ki, AKP Grup Başkanvekilleri tarafından Meclise sunulan 27 maddelik kanun teklifinin tamamı Anayasa’ya aykırıdır.

Tam bir keyfilik söz konusudur.

Her türlü darbeye karşı demokrasi ve adalet mücadelesi veren, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını her şeyin üstünde tutan Cumhuriyet Halk Partisinin Milletvekili olarak AKP’nin faşizm yasasına HAYIR oyu vereceğim.

Anayasamızda açıkça ifade edilen insan haklarına saygılı demokratik, hukuk devletinde vatandaşlarımızın özgürce, barış ve huzur içerisinde yaşaması için mücadeleye devam edeceğiz.