Akhisar Belediye Başkanı Salih Hızlı ve beraberindeki Türkiye’ye bir dizi ziyaretler için gelen Bosna Hersek kardeş şehir Donji Vakuf şehrinin Belediye Başkanı Huso Susic ve heyeti ile birlikte kazı çalışmalarını yerinde inceledi.

Projeyi en başından beri bizzat takip eden Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof Dr. Engin Akdeniz çalışmalarının geride kalan 7 yılında çok büyük veriler elde ettiklerini, çalışma sahası içerisinde bulunan eski devlet hastanesi binasının da yıkılması ile çalışma sahasının daha da genişlediğini ifade etti.

Çalışma yapılan alanın yaklaşık 5 bin yıldır yerleşim yeri olarak kullanıldığına dikkat çeken Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof Dr. Engin Akdeniz, “Burası Thyateira antik kentinin yayılım sahası içerisinde olan hastane höyüğü. Höyük dediğimiz bu alan, farklı kültürler ve farklı dönemler tarafından tabaka tabaka yerleşilmiş farklı zamanlarda iskan edilmiş bir arazidir. Aslında hastane höyüğü Akhisar’ın en eski yerleşim yeridir. Yaklaşık 5 ila 6 bin yıldır insanlar Akhisar’da bu noktaya yerleşmişler. Bizim tarih öncesi dediğimiz arkeolojide preseorik dönemler adı ile geçen zaman burada yaşanmıştır. Ardından Lidya uygarlığı hastane höyüğünde yerleşim sahası bulmuştur kendisine. Takip eden dönemlerde Helenistik çağda, Roma döneminde, Bizans döneminde ve nihayet Osmanlı döneminde hastane höyüğünde yerleşim alanı söz konusudur.

Hastane höyüğündeki en önemli yapı anıtsal boyutlarda bir tapınak yapısıdır. Helenistik döneminden itibaren yani Büyük İskender’den itibaren Roma dönemi başlarında da bu tapınak kullanılmıştır.

Gördüğümüz bu tapınak doğu-batı doğrultusunda uzanmakta, girişi doğu cephesinden ve batıya doğru dikdörtgen bir şekilde uzanıyor. Batı Anadolu’daki benzerleri karşılaştırdığımızda Milattan Önce 4’üncü yüzyıl kadar belki de üçüncü yüzyıldan itibaren birkaç yüzyıl boyunca bu tapınak kullanılmış ve burada ibadetlerini yapmışlar. Tapınağın büyük olasılıkla tek tanrılı dinlere geçişten sonra terk edilmesinin ardından da burası bir dönem mezarlık sahası olarak kullanılmış, ardından da Bizans ve Osmanlı yerleşimleri aynı arazi de yerleşim bulmuştur.

Proje 2011 yılında başladı. Tek destekçimiz Kültür Bakanlığı dışında Akhisar Belediye Başkanlığıdır. Yine Akhisar Belediye Başkanlığı’nın desteği yoğun bir şekilde devam etmektedir. İleri ki süreçte de hastane höyüğünün kalan kısımlarının kazılması planlanmaktadır. Gördüğümüz bu tapınak yapısı dışında birkaç tane daha kamusal yapının bu alan üzerinde var olduğu jeofizik çalışmalarla tespit edildi. Her Arkeolojik kazıda kazı başlamadan evvel bütün alan sismik verilerle taranır ve bu sismik veriler bizim kazı stratejimizi ve tekniğimizi bize öğretir. Biz de kazının ilk başladığı 2011 ve 2012 yıllarında burada jeofizik çalışmaları yaptık. Jeofizik çalışmalarının verdiği sonuçlara göre de nerelerinin kazılması gerektiğini belgeledik. 

Geçen sene itibari ile eski devlet hastanesi binasının yıkılması sayesinde de çok geniş bir alan kazıya uygun hale geldi. Bu alanlarda da farklı kamusal yapıların var olduğu tespit edildi.

Thyateira antik kentinde ikinci çalışma sahamız Tepe Mezarlığı, orada çok daha önemli projemiz var. Akhisar’ın turizmine de destek sağlayacak nitelikte, sütunlu caddenin ayağa kaldırılması. Bu çok büyük bir projeydi. Yetkili kurumlardan izin alındı, Manisa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü gerekli finansmanı sağladı ve yakın bir vaziyette bu projenin hayata geçmesini ümit ediyoruz. Bu sayede 11 tane sütun ayağa kaldırılacak ve böylece Tepe Mezarlığı Ören Yeri hak ettiği öneme kavuşacak. Gelen turist sayısında da artış bekliyoruz” dedi.

Akhisar Belediye Başkanı Salih Hızlı, Başkan Yardımcısı Ömer İşçi, Özel Kalem Müdürü Fatih Baybatur ve beraberindeki heyet kazı çalışmaları ile ilgili son değerlendirmeleri Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof Dr. Engin Akdeniz’den aldı.