Geçtiğimiz günlerde “Akhisar’ın 2053 Hedeflerine Doğru Tarım Vizyonu” konulu bir toplantı yapıldı. Toplantının amacı Akhisar tarımının gelecekte olabileceği yeri belirlemek ve bir vizyon ortaya koymaktı.
 
İzleyicilerin büyük bir bölümü tarımla uğraşan insanlardı. Yarın ne dikeceğini bilmeyen, emeğinin karşılığını tam olarak alamayan, adeta günlük yaşayan insanların 2053 yılını düşünmesi ve bu konuda görüş bildirmesi (haliyle)bir hayli zordu. Zorluk,soru cevap kısmında kendini belli etti. Tarım sektörünün içinde bulunduğu açmaz Akhisar için, Türkiye için hayati önem arz etmektedir ve mutlaka tartışılmalı, çözüm yolları aranmalıdır ancak toplantı bir vizyon belirleme toplantısıydı. Bu bilinçle söz alıp, görüşlerimi bildirdim. Bu yazımda da toplantıda yapmış olduğum konuşmayı derlemek, konu ile ilgili düşüncelerimi  sizlerle paylaşmak istiyorum.
 
Öncelikle tarımın öneminden bahsetmek gerekli. Tarımın insanoğlu için ne kadar hayati bir öneme sahip olduğunu tartışamayız. Yaşam için gerekli enerjiyi günümüzde tarım ürünlerinden sağlıyoruz. Tarım aynı zamanda ekonomik bir faaliyet… Üstelik bir ülkenin kaderini değiştirecek kadarda önemli… Buna en iyi örneklerden birisi Hollanda…
 
Hollanda’nın tarım alanları ülkemizin neredeyse yedide biri. Üstelik bu alanların yarısı denizin doldurulması ile sonradan kazanılmış. Ülke yılda 90 milyar dolarlık tarım ürünü ihraç ediyor. İthalatı ise 40 milyar dolar. Tarım ürünlerinden her yıl 50 milyar dolarlık dış ticaret fazlası veriyor. Ülkemiz, tarım ülkesi Türkiye’miz ise yalnızca 18 milyar dolarlık tarım ürünü ihraç ediyor. Buna karşılık 18 milyar dolarlık bir ithalatı var. Neredeyse kafa kafaya…Olayı daha iyi anlamak için ülkemizin Hollanda’nın verimliliğine ulaştığını, aynı katma değeri yarattığını düşünelim… Bu iklim ve tarım arazimiz ile 600 milyar dolarlık ihracat yapmamız işten bile değil… Bu rakamın ülkemize neler katacağını hayal edin…
 
Ne yapmalı peki? Bu rakamlara nasıl ulaşabiliriz? Önce Hollandalılar ne yapmış ona bakalım, sonra Akhisar tarımı 2053 yılında nerede olmalı onu irdeleyelim. Hollandalılar tarımı planlamışlar, desteklemişler, Ar-ge’ye önem vermişler, teknolojiyi tam anlamıyla kullanmışlar ve katma değer üretmişler… Üniversite ve devlet, tarımın emrinde… Herhangi bir kooperatife veya birliğe üye olmayan üreticisi kalmamış…
 
Bu bilgiler ışığında 2053 hedeflerimiz neler olabilir, onu tartışalım…
 
Akhisar’da 13 milyon zeytin ağacı var ancak bir üretici birliği yok. O zaman ilk olarak bir Zeytin Üretici Birliği kurmayı iş edinelim. Kurduğumuz birliğin 2053 yılında,Türkiye’nin en büyük zeytin ve zeytinyağı üreticisi, aynı zamanda en büyük zeytin ihracatçısı konumuna getirmek bizim için bir hedef olsun… Akhisar Birlik 2053 yılında dünyada en iyi bilinen zeytin ve zeytinyağı markası olmalı…
 
Bilimden, teknolojiden bahsediyoruz… Ülkenin bir “Tarım Üniversitesine”, bu üniversite ile paralel “Tarım Teknopark’a” ihtiyacı var. İşte size arsa, bina: Sigara Fabrikası… Sigara fabrikasının bulunduğu arazi “Akhisar Tarım Üniversitesi” ve “ Tarım Teknoparkı” haline getirilemez mi? Neden olmasın?  Yayınları ve projeleri ile ülke tarımına destek olan, verdiği mezunlar ile tarım sektörüne yön veren bir Tarım Üniversitesi bir başka hedef olabilir.
 
Tarım Üniversitesi ve Tarım Teknoparkı hayata geçirilmesi durumunda; Akhisar’ı tarım sanayisinin, tohumculuğun, gübre sanayisinin merkezi haline getireceği şüphesiz… Vizyonumuz yavaş yavaş oluşmaya başladı… 2053 yılında tarım sanayisinin başkenti: Akhisar…
 
Akhisar’ın tarım arazilerinin yalnızca %42’si sulanmakta, bu oranı 2053 yılında %100’e çıkartmayı hedeflemek… Neden olmasın?
 
Katma değerli ürünlerden bahsediyoruz sıklıkla… Yeni yeni kırsal bölgelerimizde “yayla bağcılığı” yapılmaya başlandı. Bağ tarımı için elverişli toprak ve iklime sahibiz. Neden şaraplık üzüm yetiştiriciliği yapılmıyor? Üstelik Sarnıç Mahallemizdeki örneği önümüzde duruyorken…
 
Benim aklıma gelenler ve toplantıda belirttiklerim aşağı yukarı bu mihvalde. Bu ve buna benzer birçok hedef koyabiliriz Akhisar’ın önüne ve hiç biri “hayal” olmaz…
 
Beni üzen şey farklı… Yukarıda dile getirdiğimiz vizyonu biz yıllardır tartışıyoruz. Sigara fabrikasını bulunduğu arazinin tarım üniversitesi ve tarım teknoparkı olabileceğini bundan 10 sene önce dile getirmiştik. Hatta Belediye Başkanımıza ve ATSO başkanımıza bu konuda bir brifing bile vermiştik, AKGİAD yönetimi olarak…
 
Üç yıl önce hükümetin, bir Tarım Üniversitesi kurmak istediğini gazetelerde okuduğumda heyecanla Belediye Başkanından randevu almıştım. O tarihlerde her ikimizde Belediye Başkan adayı idik, rakiptik yani… Bu üniversite meselesinin Akhisar için ne kadar önemli olduğunu ve bu konuda talip olmamız gerektiğini ısrarla belirtmeme rağmen hiçbir şey yapılmadı ne yazık ki… Bu gün Konya’da bir tarım Üniversitesinin kurulduğunu duyuyoruz, ülkemiz adına sevinerek… Zamanında gerekli girişimler yapılmış olsaydı bu üniversite Akhisar’da kurulamaz mıydı?
 
Ortaya bir vizyon koymak elbette önemli ama ben 2053 yılına gelindiğinde, “Akhisar’ın 2071 tarım Vizyonu” konulu bir toplantıda, bu defa çocuklarımızın aynı konuları tartışıyor olabileceklerinden korkuyorum…